| Speak, Talk |
Konuşmak, Söylemek
|
| conversation |
konuşma
|
dialog |
diyalog
|
| speak - spoke |
konuşmak
|
| talk | söylemek |
| I spoke to Ms. Brown. |
Ms. Brown ile konuştum.
 |
|
| She will talk to your father. |
O senin babanla konuşacak.
|
|
| They spoke to her son. |
Onlar onun oğlu ile konuştu.
|
|
| We are talking to a professor. |
Bir profesör ile
görüşüyoruz.
|
Ne zaman birisiyle konuşsanız, to edatı (preposition) normalde fiil ve konuşulan kişi arasında bulunur. Başka bir şekilde with edatını da kullanabilirsiniz.
| Susan was with Nancy.
Susan Nancy ile idi.
|
|
| The professor is talking with her
students.
Profesör öğrencileriyle
konuşuyor.
|
|
| I spoke with your friend.
Ben senin arkadaşınla konuştum.
|
|
Yabancı dillerin konuşulması hakkında sohbet ederken genellikle speak kullanılır.
| Mr. King speaks German. |
Mr.King Almanca konuşur.
|
|
| He speaks my native language. |
O benim ana dilimi konuşur.
|
|
| They speak English. |
Onlar İngilizce konuşur.
|