Stop bugging me!
Beni rahatsız etmeyi bırak!
sting - stung |
sokma - soktu |
bite - bit - bitten |
ısırma - ısırdı - ısırdı |
The wasp stung me.
Beni eşekarısı soktu.
During the night, the spider spun a web.
Gece vakti örümcek bir ağ ördü.
The spider caught a fly in its web.
Örümcek ağında bir sinek yakaladı.
slimy |
sümüksü, yapışkan |
slime |
sümüksü madde, salgı |
wriggle |
kıpırdanmak, sıyrılmak |
stink bug |
kötü kokulu böcek |
The stink bug gives off a foul odor when it feels threatened.
Kötü kokulu böcek tehdit hissettiğinde kötü bir koku yayar..
metamorphosis |
metamorfoz, dönüşüm |
The caterpillar turned into a butterfly.
Tırtıl bir kelebeğe dönüştü.
parasite |
parazit |
host |
konak |
Every creature deserves to feed. That includes parasites.
Her yaratık beslenmeyi hak eder. Buna parazitler de dahil.
The larva burrowed into his skin.
Larvalar derisinin içine yuva yaptı.