magic |
sihir, büyü |
black magic |
kara büyü |
witchcraft |
cadılık |
spell |
büyü, sihir |
She cast a spell.
Bir sihir yaptı
This spell turns humans into frogs. Use it carefully.
Bu büyü insanları kurbağaya çevirir. Dikkatli kullan
superstitious |
batıl inançlı |
curse |
lanet |
witch doctor |
büyücü (hekim) |
It was not me. I was possessed by an evil spirit.
O ben değildim. Kötü bir ruh tarafından ele geçirilmiştim.
He disguised himself as a pirate.
Kılığını bir korsan gibi değiştirdi.
scary |
korkutucu |
frightening |
korkutucu |
spooky |
ürkütücü |
creepy |
tüyler ürpertici |
to scare |
korkutmak |
to frighten |
korkutmak |
You've been granted 3 wishes.
Sana 3 dilek hakkı verildi.
to scream |
çığlık atmak |
to shout |
bağırmak, haykırmak |
to grimace |
yüzünü buruşturmak |